Ad

tarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bahçede Doğru Çapalama Nasıl Yapılmalıdır?

 Çapalama

Toprağı her işlediğimizde -örneğin çapalarken ya da ekerken- kozmik güçler toprağa girebilir ve bitkinin büyümesini olumlu ya da olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, seçtiğiniz bitki türünün özelliklerine göre, bu tür işleri yapmak için en iyi zamanı seçmek çok önemlidir. Eğer kötü hava koşulları bizi en uygun günleri kullanmaktan alıkoyarsa, yaklaşık dokuz gün daha bekleyip ayın aynı trigona ait bir burca girdiği günü değerlendirmeliyiz. Eğer çapalama uygun olmayan günlerde yapılırsa, iyi bir ekim ya da şaşırtma gününün olumlu etkisi zayıflar. Yani çapalama ve bakım işleri, ekim sırasında egemen olan etkiler altında yapılmalıdır. Örneğin, marulun hem ekimi hem de çapalanması yaprak günlerinde yapılır. Yaklaşık 3 santimetreden daha derin çapalamamalıyız. Bu, havanın yüksek nitrojen içeriğinin, toprağa girmesi için yeterlidir. Toprağın uygun sonbahar çapalaması yapıldıktan sonra nitrojeni toprak elementine ‘bağlayacak’ yeterli miktarda bakteri toprakta bulunacaktır. Deneyimlerimizin gösterdiği kadarıyla, çapalama hafif bir ‘gübreleme etkisi’ gösterir.  

Çapalama, genellikle ekim için seçilen günlerde yapılmalıdır. 

Çapalama yaparken günün doğru zamanından da yararlanılabilir. Sabahleyin toprak nefes verir ve eğer toprağımız nefes vermek için fazla nemliyse, bu zamanda çapalayarak fazla neminin bir kısmını dışarıya vermesine yardımcı olabiliriz. Akşamleyin toprak nefes alır ve bu nedenle fazla kuru olan toprağın atmosferden nem almasına yardımcı olmak için bu zamanda çapalama yapabiliriz.

Çapalamanın etkilerini denediğimizde şu sonuçları elde ettik:

•  Kök günlerinde çapalamak nitrojen bağlanmasını destekler.

•  Yaprak günlerinde çapalamak kalsiyum işlemlerini faaliyete geçirir

•  Çiçek günlerinde çapalamak potasyum ve fosfor faaliyetlerini geliştirir.

•  Meyve günlerinde çapalamak kükürt işlemlerini faaliyete geçirir.  


Kök günlerinde ekilen bitkiler

Bu tür bitkilerin esas ‘meyvesi’ köklerinde oluşur. Bunların içinde kereviz, şalgam, havuç, yabani havuç, turp, pancar, iskorçina ve kök maydanozu sayılabilir. Bu sebzeler kök günlerinde ekildiklerinde en fazla verimi verirler ve en iyi şekilde saklanırlar. Bu soğan, patates ve sarımsak için de geçerlidir.

Yaprak günlerinde ekilen bitkiler

Bu gruba dahil olanlar arasında çoğu lahana türü, alabaş (kohlrabi) ve karnabahar vardır ama brokoli yoktur (bir çiçek bitkisidir). Marullar, kuzu marulu, bostan hindibası, yabani hindiba, ıspanak, kuşkonmaz, rezene ve çimen bu sınıfa girer. Maydanoz ve uçucu yağlar içermeyen yaprak bitkileri de bunlara dahildir.

Meyve günlerinde ekilen bitkiler

Bu grup, tohum meyvelerini hasat ettiğimiz tüm bitkileri içerir: fasulye, bezelye, mercimek, soya, darı ya da mısır, domates, biber, her tür kabak ve hıyar. Aynı zamanda, yazın ya da kışın ekilen tüm tahıllar ve hububat da bu gruba dahildir. 

Çiçek günlerinde ekilen bitkiler

Bu grupta çiçekleri önemli olan bitkiler bulunur: çiçekler, soğanlı bitkiler, brokoli, birçok şifalı bitki ve bizim biyodinamik gübre ‘karışımlarını’ hazırladığımız bitkiler. Bu tür bitkilerin tohumlarını çiçek günlerinde ekmenin yanı sıra her türlü bakım işleri de (çapalama vb.) yine çiçek günlerinde yapılmalıdır.

Mesela, aysberg marulu yaprak bitkileri ailesindendir. 


Kendi Tohumunu Yetiştirme

Tohum

İyi tohum hasat etmek için kaliteye özel ilgi göstermek gerekir. Tohum, mantar enfeksiyonuna hedef olmadan sağlıklı bir şekilde büyüyebilecek kapasitede ve meyve ve tohum verme aşamasına ulaşacak güçte olmalıdır. Yediğimiz bitkilerin bir çoğu, eğer yeni tohumlar yetiştirmek istemiyorsak, herhangi bir tohum oluşmadan önce yediğimiz tam bir ‘organa’ sahiptir.

Eğer tohum hasat etmek istiyorsak, bunu özellikle iyi birer ‘meyve’ yapmış olan bitkilerden almaya dikkat etmeliyiz. 

Kendi tohumunuzu yetiştirmek - örnek olarak marul

1. Ekim için en iyi zaman bir yaprak günüdür.

2. İyi, sıkı bir göbek oluşana kadar bütün çapalama işleri yaprak günlerinde yapılmalıdır.

3. Marul hasada hazır hale gelince, tohumların güçlü ve sağlıklı gelişmeleri için bütün çapalama meyve ve meyve/tohum günlerine kaydırılmalıdır.

4. Tohumlar bir yaprak gününde hasat edilmelidirler; bu yeni marul bitkilerine, bir sonraki sene marul göbekleri oluşturmakta avantaj kazandırır.

Örneğin: eğer tohumlarımızı daha önce iyi sıkı bir göbek oluşturmamış bir kıvırcık marul bitkisinden alırsak, bu tohumlardan yetişecek bitkiler de iyi marul göbekleri oluşturamazlar. Kıvırcık marulun ekimi ve çapalanması yaprak günlerinde yapılmalıdır. İyi bir göbek oluştuktan sonra çapalamayı meyve ve meyve/tohum günlerine kaydırarak bitkinin güçlü ve sağlıklı tohumlar oluşturmasına izin vermeliyiz. Ama bu tohumların bir sonraki yıl iyi birer kıvırcık marul göbeği oluşturmasını istediğimiz için hasadı bir yaprak gününde yaparız. Bu durum alabaş ve karnabahar için de geçerlidir.

Bir çok lahana, havuç, pancar, kereviz ve yem kökü türleri kışın depolanır ve tohumları bir sonraki yıl kullanılır. İlkbaharda şaşırtma ve çapalama işleri meyve ve meyve/tohum günlerinde yapılmalıdır. Tohumlar, bir sonraki yıl bitkinin hangi kısmı hasat edilecekse onunla ilgili günde toplanır -örneğin havuç için kök günlerinde. Eğer pancar, kereviz ya da şalgam ilk yılda tohuma kaçarlarsa, bunların tohumları ertesi yıl iyi ‘kök meyveleri’ vermez. Hıyar ya da domates gibi meyve bitkileri tohum almak üzere ekilirlerse, ekim işlemleri meyve/tohum günlerinde yapılmalıdır. Diğer bakım işleri meyve ya da meyve/tohum günlerinde yapılabilir ve tohum yine meyve/tohum günlerinde toplanmalıdır. Eğer uygun günlerde ekmek olanaksızsa, en azından doğru günlerde çapalamaya özen gösterilmelidir. Bu ekim gününün olumsuz kozmik etkilerini bertaraf eder.



İklim Krizi Sadece Çevre Sorunu mu?

İklim krizi evet büyük bir çevre sorunu olmakla birlikte çevre sorunlarına bağlı birçok sorunu da ortaya çıkarmaktadır. Su ve atıksu sorunu tarım ve hayvancılığı tetiklemekte, çevresel kirlilik ise sağlık sorunları oluşturmaktadır. 

•   Enerji

•   Ekonomi

•   Yönetişim

•   Güvenlik

•   Sağlık

•   Barınma

•   İstihdam

•   Hammadde

•   Üretim & Sanayi

•   Ticaret

•   Ulaşım

•   Tarım & Gıda

•   Su kaynakları

•   Altyapı

•   Şehirler

•   Kalkınma & Sosyal refah

•   İnsan hakları

•   Çatışma

•   Göç

•   Eğitim

•   Cinsiyet eşitliği

•   Gençlik

                            Sizin düşünceleriniz nedir? Yorumlarda yazabilir misiniz?


SECAP Rehberine Göre Enerji ve İklim Eylem Planı Hazırlama

SECAP NEDİR? derseniz (Sustainable Energy And Climate Action Plan): 2015 yılında Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan "İklim ve Enerji için Belediye Başkanları Sözleşmesi" (Covenant of Mayors - CoM) çerçevesinde imzacı belediyelerin hazırlamayı taahhüt ettikleri sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliği ile ilgili eylemleri içeren dokümandır. 

Daha detaylı SECAP bilgisi için aşağıdaki yazımızı da okuyabilirsiniz;

https://www.iklimokulu.com/2022/08/secap-nedir.html

Dünya genelinde insanların %80'i şehirlerde sadece %20'si kırsal bölgelerde yaşıyor ve bu nedenle enerjinin de %80'i şehirlerde tüketiliyor. Diğer taraftan iklim değişikliğinin etkilerinin şiddetlenmesi ile birlikte şehirlerde yaşayan insanlar için iklim değişikliği etkilerinden  olumsuz olarak etkilenme oranları artıyor.

En son Avrupa'da yaşanan sıcak hava dalgalarının, buna bağlı büyük çaplı orman yangınlarının, bölgesel şiddetli kuraklıkların ve Türkiye'de Batı Karadeniz'de yaşanan sellerin de işaret ettiği gibi, belediyelerin iklim adaptasyon (Climate Adaptation) kapsamında tedbirleri hızlı bir şekilde hayata geçirerek şehirlerin dayanıklılığını artırması gerekiyor.

SECAP sayesinde, sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliği ile ilgili ulusal seviyede geliştirilen planların, yerelde etkin ve diğer kurumlarla işbirliği içerisinde koordineli bir şekilde uygulanması hedefleniyor.

Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan "SECAP Rehberi"ne erişmek için şu linke göz atabilirsiniz: https://publications.jrc.ec.europa.eu/repository/handle/JRC112986

Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) HAZIRLAMA REHBERİ Nedir?

İklim ve Enerji için Belediye Başkanları Sözleşmesi, yerel iklim ve enerji çalışmaları için iddialı bir girişimdir. Hazırlanacak bu plan, imza sahiplerine SECAP'larını geliştirmeleri için bir dizi metodolojik ilke, prosedür ve iyi uygulama örnekleri sağlamaktadır. 

SECAP Hazırlama Rehberi 3 bölümden oluşmaktadır;

Rehberde;
BÖLÜM 1 - 2030 yılına kadar düşük karbonlu ve iklime dayanıklı şehirlere doğru adım adım SECAP süreci,
BÖLÜM 2 - Temel Emisyon Envanteri (BEI) ve Risk ve Güvenlik Açığı (RVA) Değerlendirmesi,
BÖLÜM 3 - İklim değişikliğinin azaltılması ve iklim değişikliğine uyum için politikalar, temel eylemler, iyi uygulamalar ve SECAP'ların Finansmanı yer almaktadır.


İklim krizinden Etkilenen 6 Sektör ve Çözüm Önerileri

 Dünya, kayıtlı tarihin herhangi bir noktasından daha hızlı ısınıyor.

Isınma devam ederse, gezegen üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olacak, kıyı boyunca evleri açlığın sular altında bırakmasının yanı sıra daha fazla orman yangını, kasırga ve kuraklığa neden olacak.

Ancak birlikte, insanlık bu etkilerin en kötüsünden kaçınabilir. Bunu yapmak için, sıcaklıklardaki artışı sanayi öncesi seviyelerin ortalama 1,5°C üzerinde sınırlamalıyız. İnsan kaynaklı ısınma, 2017 civarında 1°C işaretine ulaştı.

1,5°C işaretinin altında güvenli bir gelecek sağlamak, dünyanın 2030 yılına kadar yıllık 30 gigaton sera gazı emisyonunu azaltmasını gerektiriyor. Ulaşım ve sanayi yeterli değil. Akıllı şehirler inşa etmek ve ormansızlaşmayı ve gıda israfını engellemek de dahil olmak üzere arazimizi ve kaynaklarımızı daha verimli yöneterek karbon emisyonlarını azaltmamız gerekiyor.

Peki İnsanlık Oraya Nasıl Gidebilir?

İstikrarlı bir iklim sağlamak ve Paris Anlaşması taahhüdünü gerçeğe dönüştürmek için UNEP, dünyayı 1,5°C işaretinin altında tutacak kadar emisyonları azaltma potansiyeline sahip altı sektör belirledi.


2030 yılına kadar yıllık 30 gigaton sera gazı emisyonunu azaltmak mümkün. Yapılabilecek çok şey var. Altı sektörde ihtiyacımız olan çözümler zaten var.


Bu altı sektörlü çözüm modeli 29-32 GT karbon salınımını azaltabilir ve sıcaklık artışını 1,5˚C ile sınırlayabilir

İşte altı kilit sektör için bir yol haritası:

Karbonsuz Bir Geleceğe Yol Haritası

Bu 6 sektör nedir ve insanlık bu hedeflere ulaşmak için hangi eylemleri yapmalıdır.

1- ENERJİ

Enerji sektöründe yıllık 12,5 gigaton (Gt) sera gazı emisyonunu azaltabiliyoruz . Yeni buluşlar için beklemeye gerek yok.

Yenilenebilir enerjiye geçerek ve daha az enerji kullanarak bu azaltımı yapmak için gerekli teknolojiye sahibiz.

2- SANAYİ

Endüstri, pasif veya yenilenebilir enerji tabanlı ısıtma ve soğutma sistemlerini benimseyerek, enerji verimliliğini artırarak ve metan sızıntıları gibi diğer acil sorunları ele alarak emisyonlarını yılda 7,3 Gt azaltabilir.

3- Tarım, Gıda ve Atık

Yeni gıda üretim çözümleri, emisyonları yılda 6,7 Gt azaltabilir . Gıda kaybını ve israfını azaltmak ve daha sürdürülebilir diyetlere geçmek, emisyonları yılda 2 Gt'den fazla azaltabilir.

Gıdaların bozulması, çiftlikten çatala kadar gerçekleşir ve bitki açısından zengin bir diyete geçmek, daha az Sera Gazı yaymak için atabileceğiniz en büyük adımlardan biridir. Sağlığınız için de iyidir.

4- Doğaya Dayalı Çözümler

Gıda sistemlerimize bağlı olarak dünya, ormansızlaşmayı, ekosistem bozulmasını durdurur ve ekosistemleri eski haline getirirse emisyonları yılda 5,9 Gt azaltabilir .

Bu eylemler aynı zamanda hava kalitesini iyileştirecek, gıda ve su güvenliğini destekleyecek ve kırsal ekonomileri destekleyecektir. En önemlisi, kara, tatlı su ve deniz ekosistemlerine yapılan yatırımlar, iklim direncinin artırılmasına büyük katkı sağlayabilir.

5- Ulaşım

Tüm sera gazı emisyonlarının yaklaşık dörtte birinden ulaşım sorumludur. Ve 2050 yılına kadar ikiye katlanacak.

Özel ve toplu taşımada elektrikli araçlar kullanarak ve güvenli alanlar yaratarak insanları yürümeye, bisiklete binmeye ve diğer motorsuz ulaşım türlerini kullanmaya teşvik ederek bu rakamı 4,7 Gt'ye kadar azaltabiliriz .

Araç emisyonlarını azaltmazsak, şehirlerdeki egzoz dumanından kaynaklanan ölümler 2030 yılına kadar yüzde 50'den fazla artacak.

6- Binalar ve Şehirler

2030 yılına kadar binalar yaklaşık 12,6 Gt enerji kaynaklı emisyondan sorumlu olacak. Ancak hızla büyüyen bir dünyaya uyum sağlamak için gereken kentsel altyapının yüzde 70'i henüz inşa edilmedi.

Yarının şehirlerini ve evlerini düşük karbon çağına uygun hale getirerek ve mevcut altyapıyı güncelleyerek emisyonları 5,9 Gt azaltabiliriz.

Tüm sektörlerde sübvansiyonlar, yüksek emisyonlu süreçleri ve davranışları desteklemekten, sürdürülebilir düşük karbonlu alternatifleri veya en azından eşit bir oyun alanını zorlamaya kaydırılmalıdır.


Bu veriler, UNEP'in Emissions Gap Report.'un en önemli 2020 baskısından çevrilerek İklim Okulu tarafından derlenmiştir.