Ad

kamu yapıları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kamu yapıları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kamu Yeşil Mimari Projeler ile Öncü Olmalı

YEŞİL DÖNÜŞÜME UYGUN MİMARİ PROJELER ŞART!

Değerli dostlar,

Dünyamız her geçen gün daha fazla ısınıyor, doğal kaynaklarımız azalıyor, betonla çevrili şehirlerde yeşile hasret büyüyen nesiller yetişiyor. Bu tabloda hâlâ mimaride estetik kaygılarla enerji tüketimini göz ardı etmek, kamu yapılarında ihtiyaçtan fazla enerji kullanmak artık lüks değil, bir israftır.

Geldiğimiz noktada mimari projelerin yeşil dönüşüm perspektifiyle hazırlanması zorunludur. Mimaride sürdürülebilirlik artık bir seçenek değil, gelecek nesillere bırakacağımız yaşam kalitesinin belirleyicisidir.

Yapay Havuza Değil, Toprağa Yatırım

Yıllardır mimari projelerde estetik unsurlar olarak yapay havuzlar, süs şelaleleri ve büyük su oyunları tercih edildi. Oysa iklim krizinin kapımızda olduğu bir dünyada, bu tür uygulamalar artık gerçekçi değildir.

Yapay havuzlar su israfıdır.
• Buharlaşma ve bakım için harcanan enerji ve kimyasal kullanımı ciddi bir çevresel yüktür.
• Bunun yerine yağmur bahçeleri, biyolojik göletler, gölgeli yeşil alanlar gibi hem estetik hem doğa dostu sistemler tercih edilmelidir.

Kamu Kurumları Öncelikli Olmalı

Yeşil mimarinin en büyük destekçisi kamu kurumları olmalıdır. Çünkü toplumun gözü, kamuya aittir. Belediyelerden okullara, hastanelerden kaymakamlıklara kadar her yapı:

Güneş panellerine sahip olmalı,
Doğal ışığı yeterince alacak şekilde konumlandırılmalı,
Yüksek enerji verimliliğine sahip cam sistemleriyle donatılmalı,
Gündüz dahi ışık yakılan binalar değil, gün ışığını verimli kullanan yapılar olmalıdır.

Eğer bir kamu binasında gündüz saatlerinde hâlâ yapay ışık yanıyorsa, burada hem tasarım hatası hem de kamu kaynağının israfı vardır.

Enerji Verimliliği Güzelliğin Önünde Gelmelidir

Mimari elbette estetik barındırmalıdır. Ancak estetik, sürdürülebilirlik ilkeleriyle çeliştiği anda anlamını yitirir.
Örneğin:

• Işık geçirmeyen koyu camlar,
• Güneşi engelleyen kalın çerçeveler,
• Isı kaybına neden olan gösterişli cepheler,
• Soğutma yükünü artıran koyu renk çatılar…

Güzel görünüyor olabilir, ancak bunlar enerji tüketimini artırıyor, karbon ayak izini büyütüyor.

Bunun yerine;

• Pasif güneş sistemleri,
• Termal camlar,
• Doğal havalandırma sağlayan mimari açıklıklar tercih edilmelidir.
• Beton değil, yeşil cepheler öne çıkarılmalıdır.

Betondan Öte: Yaşanabilir Mekânlar İnşa Edelim

Yeşil mimari, sadece az enerjiyle çalışan değil; aynı zamanda insanın doğayla bağını koparmayan projelerdir.
Bir binayı sırf “fonksiyonunu yerine getiriyor” diye betona gömmek, insanı da içine gömmek anlamına gelir.

Gölgelik ağaçlar, yeşil avlular, yağmur suyu toplayan çatılar, nefes alan duvarlar…
Bunlar geleceğin değil, bugünün ihtiyaçlarıdır.

SONUÇ OLARAK:

Eğer gerçek bir yeşil dönüşüm istiyorsak, bunu sadece kelimelerde değil, proje onaylarında, mimari çizimlerde, kamu ihale şartnamelerinde ve yapı ruhsatlarında görmeliyiz.
Yarın değil, bugün başlamalıyız.

Ben Süleyman Çetin olarak, çevre mühendisi ve proje uzmanı kimliğimle bu süreçte hem özel sektör hem kamu kurumları için yeşil mimari danışmanlığı, enerji ve çevre dostu bina projelendirme desteği sunmaktan memnuniyet duyarım.

Süleyman ÇETİN
Çevre Yüksek Mühendisi ve Proje Uzmanı