Ad

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

GES, RES, JES, HES

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları

secap, sıfır atık, su

YEŞİLE BOYAMA

yeşile boyama

NET SIFIR KARBON

net sıfır karbon
COP21 Paris

Yenilenebilir Enerjinin Avantajları

Yenilenebilir enerji, dünyanın daha sürdürülebilir bir geleceğe geçiş arayışında olduğu günümüz toplumunda giderek daha önemli bir konu haline gelmektedir. Yenilenebilir enerji, güneş ışığı, rüzgar, yağmur ve jeotermal ısı gibi doğal kaynaklardan üretilen, doğal olarak yenilenen ve zaman içinde tükenmeyen enerjidir. İşte yenilenebilir enerjinin bazı temel avantajları:

Azaltılmış karbon emisyonları: Yenilenebilir enerjinin en önemli avantajlarından biri, iklim değişikliğinin birincil nedeni olan karbon emisyonu üretmemesidir. Rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji teknolojileri emisyon üretmez ve küresel karbon emisyonlarının büyük bir kısmından sorumlu olan fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltmaya yardımcı olabilir.

Enerji güvenliği: Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygın olarak bulunması ve yerel olarak kullanılabilmesi, bu kaynakları yabancı petrol ve gaz kaynaklarına bağımlılığını azaltmak isteyen ülkeler için cazip bir seçenek haline getirmektedir. Ülkeler yenilenebilir enerji teknolojilerine yatırım yaparak enerji güvenliklerini artırabilir ve değişken enerji piyasalarına olan maruziyetlerini azaltabilirler.

İstihdam yaratma: Yenilenebilir enerji endüstrisi, birçok ülkede istihdam ve ekonomik büyüme yaratan büyüyen bir sektördür. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı'na göre, yenilenebilir enerji sektörü 2019 yılında dünya çapında 11,5 milyon kişiye istihdam sağlamıştır ve sektör genişledikçe bu sayının artmaya devam etmesi beklenmektedir.

Uygun maliyetli: Yenilenebilir enerji teknolojileri giderek daha uygun maliyetli hale geliyor ve bu da onları geleneksel fosil yakıt bazlı enerji kaynaklarına karşı uygulanabilir bir alternatif haline getiriyor. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin maliyeti düşmeye devam ettikçe, birçok ülke için en uygun maliyetli seçenek haline gelmesi beklenmektedir.

İyileştirilmiş sağlık: Fosil yakıt bazlı enerji kaynakları, solunum ve kardiyovasküler hastalıklar da dahil olmak üzere bir dizi sağlık sorunuyla ilişkilidir. Ülkeler yenilenebilir enerjiye geçerek zararlı kirleticilere maruz kalmayı azaltabilir ve halk sağlığını iyileştirebilir.

Sonuç olarak;

Yenilenebilir enerji, daha sürdürülebilir bir geleceğe geçiş yapmak isteyen ülkeler ve bireyler için onu cazip bir seçenek haline getiren çok sayıda avantaja sahiptir. Yenilenebilir enerji teknolojilerine yatırım yaparak karbon emisyonlarımızı azaltabilir, enerji güvenliğimizi artırabilir, istihdam yaratabilir ve halk sağlığını iyileştirebiliriz.

İklim Değişikliği Akademisi

Gezegenimizin geleceği için çok önemli konularla akademimiz 7 Aralık’ta başlıyor..

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ AKADEMİSİ

İklim değişikliği hakkında merak edilen her şey,  çok önemli konular ve değerli hocalarımızla sizlerle‼️

Bu online eğitim programı;

Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce Ankara Üniversitesi işbirliğinde gerçekleştirilen bir eğitim programıdır.

Derslerimiz 7-9-12-14-16-19-21-23-26-28-30 Aralık  tarihlerinde saat:20:00’de yapılacaktır.

İşte eğitim planımız;

7 Aralık Çarşamba saat 20:00

- İklim Değişikliği ve Etkileri Nelerdir?

Prof. Dr. İhsan ÇİÇEK 

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi 


 🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀


9 Aralık Cuma saat 20:00


 - İklim, İklim Değişikliği ve Su İlişkisi

Dr. Mesut DEMİRCAN 

Tarım ve Orman Bakanlığı, Iğdır 16. Bölge Müdürlüğü 


🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀

 

12 Aralık Pazartesi saat 20:00


- İklim Değişikliği ile Uyumlu Su Yönetimi

Doç. Dr. Gökşen ÇAPAR 

Ankara Üniversitesi, Su Yönetimi Enstitüsü 


🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀

 

14 Aralık Çarşamba saat 20:00


- Değişen İklim, Değişen Göller

Prof. Dr. Nilsun DEMİR 

Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi

 

🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀


16 Aralık Cuma saat 20:00


- İklim Değişikliği ve Sulak Alanların Geleceği

Prof. Dr. Hakan YİĞİTBAŞIOĞLU - Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi


🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀

 

19 Aralık Pazartesi saat 20:00


- İklim Değişikliğinin Tarımda Ekonomik Etkileri

Prof. Dr. İlkay DELLAL 

Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi


🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀


 21 Aralık Çarşamba saat 20:00


- İklim Değişikliği ile Mücadelede Tarımsal Su Yönetimi

Prof. Dr. Yeşim AHİ 

Ankara Üniversitesi, Su Yönetimi Enstitüsü


🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀

 

23 Aralık Cuma saat 20:00


 - Sürdürülebilir Yeraltı Suyu Yönetimi

Doç. Dr. Şebnem ARSLAN - Ankara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi


🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀

 

26 Aralık Pazartesi saat 20:00


- Su ve Enerji İlişkisi

Prof. Dr. Mutlu YILMAZ 

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi

 

🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀


28 Aralık Çarşamba saat 20:00


- Bir Güvenlik Tehdidi Olarak İklim Değişikliği

Dr. Öğr. Üyesi Ezgi KOVANCI 

Adıyaman Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi


🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀

 

30 Aralık Cuma saat 20:00


- İklim Değişikliği ve Halk Sağlığı

Prof. Dr. Deniz ODABAŞ 

Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi


🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀


EĞİTİM KONULARINA İLAVE EĞİTİMLER OLABİLİR, ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR


Ücretsiz-belgeli-online eğitime katılmak için ve eğitimi incelemek için iletişime geçebilirsiniz.


site linkini arkadaşlarınızla ve gruplarınızla paylaşarak daha çok kişinin eğitimlerden haberdar olmasını sağlayabilirsiniz.


Çevresel Gürültü Kontrol Yönetmeliği Yayınlandı

30 Kasım 2022 Tarih 32029 Sayıyla Resmi Gazete’de “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından: ‘ÇEVRESEL GÜRÜLTÜ KONTROL YÖNETMELİĞİ’ yayımlanmıştır”.

Amaç

MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı; çevresel gürültünün çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi, gürültü haritaları ve gürültü eylem planlarının hazırlanması, çevresel gürültünün azaltılması için gürültü kontrol tedbirlerinin uygulanması ve çevresel gürültü yönetimi çalışmaları hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesidir.

Gürültü Yönetiminde Yeni Dönem

Şehirlerde etkin gürültü yönetimine yönelik olarak hazırlanan Çevresel Gürültü Kontrol Yönetmeliği Resmi Gazete'de yayımlandı.

Yönetmelik hazırlık sürecinde İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurumların katkıları alındığı belirtildi.

Bu yönetmelikle alıcıda rahatsızlık temelli gürültü kontrolü yerine, tüm gürültü kaynaklarının kaynağında kontrolü hedefleniyor.


  • Daha önce 66 il için tamamlanan stratejik gürültü haritası 81 il için hazırlanacak.
  • Oluşturulacak gürültü yönetim portalında tüm gürültü kaynakları ve etkileri kayıt altına alınacak.
  • Şehirlerin gürültü kalitesi bakanlıkça sürekli olarak izlenecek.
  • Tarihi ve doğal yapılar için titreşim esasları titizlikle belirlenecek.
  • Müzik yayını yapan işyerleri için ilk kez düşük frekanslar için sınır değerleri belirlendi , çalışma saatleri yörenin özellikleri, yaz/kış dönemi ve gürültü haritası esas alınarak İl Mahalli Çevre Kurulunca kısıtlanabilecek.
  • Gürültüye neden olan açık hava faaliyetleri gece 01.00'den sonra yapılamayacak, havai fişek kullanımı için yer ve zaman bildirilerek mülki amirden izin alınacak.



COP27 Biterken.. Hangi Kararlar Konuşuldu?

100’ün üstünde lider ve 35000'in üzerinde katılımcıyla UNFCC 27. Taraflar Konferansı, bilinen adıyla COP27, 6-20 Kasım 2022 tarihleri arasında Mısır’da gerçekleştirildi.

  • Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, “İklim değişikliği bir ada ülkesini sular altında bırakacaksa veya Afrika kıtasını kuraklığın pençesinde bırakacaksa COP27 buna yanıt olmadı. Çok ödevimiz ve az zamanımız var,” dedi.

  • “Uzatmalı pek çok tartışmanın olduğu, ancak yaptırımı olan kararların alınmadığı bir konferans daha izledik,” demek yanlış olmayacak sanırım.

  • Kayıp ve hasar fonunun oluşturulması kararını bazıları pek alkışladı. Pek çoğu da COP27’nin tatmin edici olmadığını belirtti.

  • Konferansta iklimin etkilerine karşı ne yapılacağı çok konuşulurken iklim krizinin sebeplerini ortadan kaldırmak için yapılması gerekenler pek konuşulmadı.

  • Geçen yıl yapılan COP26’dan bu yana pek bir gelişme kaydedilmediği vurgulandı. Mevcut politikalarla yüzyılın sonuna kadar 2,8oC sıcaklık artışının kaçınılmaz olduğu, bunun katastrofik sonuçlarının olacağı vurgulandı. Liderlere daha fazla çaba göstermeleri gerektiği uyarısı yapıldı.
  • Rusya-Ukrayna savaşı çokça konuşuldu. Savaşın iklim krizinde yavaşlamak için değil hızlanmak için bir sebep olması gerektiği belirtildi. Ancak savaş başladığından bu yana Avrupa, Kuzey Amerika, Afrika ve Avustralya’da yeni fosil yakıt üretimi yatırımlarının neden yapıldığı sorulmadı.


Türkiye'nin Ulusal Katkı Beyanı Nedir?

Ulusal Katkı Beyanı Nedir?

Ulusal olarak belirlenen katkılar (NDC'ler) Paris Anlaşması'nın ve uzun vadeli hedeflerine ulaşılmasının merkezinde yer almaktadır. NDC'ler, her ülkenin ulusal emisyonlarını azaltma ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama çabalarını somutlaştırmaktadır. Paris Anlaşması (Madde 4, paragraf 2), her bir Tarafın gerçekleştirmeyi amaçladığı ulusal olarak belirlenmiş katkıları (NDC'ler) hazırlamasını, iletmesini ve sürdürmesini gerektirmektedir. Taraflar, söz konusu katkıların hedeflerine ulaşmak amacıyla yurtiçi azaltım tedbirlerini takip edecektir.

Ulusal Katkı Beyanı (NDC) Ne Anlama Gelmektedir?

Paris Anlaşması, her ülkeden NDC'leri olarak bilinen 2020 sonrası iklim eylemlerini ana hatlarıyla belirtmelerini ve iletmelerini talep etmektedir. 

Bu iklim eylemleri birlikte, dünyanın Paris Anlaşması'nın uzun vadeli hedeflerine ulaşıp ulaşamayacağını ve sera gazı (GHG) emisyonlarının mümkün olan en kısa sürede küresel olarak zirveye ulaşmasını ve bu yüzyılın ikinci yarısında kaynaklar tarafından insan kaynaklı emisyonlar ile yutaklar tarafından uzaklaştırılan sera gazları arasında bir denge sağlamak için mevcut en iyi bilime uygun olarak daha sonra hızlı azaltımlar yapılmasını belirler. Emisyonların zirveye ulaşmasının gelişmekte olan ülke Taraflar için daha uzun zaman alacağı ve emisyon azaltımlarının hakkaniyet temelinde ve birçok gelişmekte olan ülke için kritik kalkınma öncelikleri olan sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğu ortadan kaldırma çabaları bağlamında üstlenileceği anlaşılmaktadır.

Türkiye'nin Ulusal Katkı Beyanı Nasıldır?

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Mısır'ın ev sahipliğinde süren 27. İklim Değişikliği Taraflar Konferansında (COP27) güncellenen Ulusal Beyanını (NDC) dünya kamuoyuna duyurdu.

Buna göre;

  •   2015 yılında ilan edilen 2030 yılına kadar artıştan %21 azaltma oranı %41'e çıkarıldı. Bu değer aynı zamanda 2030 yılına geldiğimizde yıllık bazda olması gerekenden ~500 milyon ton daha az emisyon anlamını taşıyor. Ülkemizin halihazırda ulusal emisyonlarının 520 milyon ton civarında olduğunu göz önüne aldığımızda bu değerin büyüklüğünü daha rahat anlayabiliriz.
  •  2038 yılı sera gazı emisyonlarının tavan yapacağı (peak) yıl olarak belirlendi. Bu tarihten sonra 2053 net sıfır hedefi yolunda azaltıma geçilecek.
  •  2026 yılında yapılacak 31. İklim Değişikliği Taraflar Konferansına (COP31) ev sahipliği adaylığımızı duyurduk.

NDC çalışmalarından katkı sunan ve hedefe ulaşma noktasında çaba sarf edecek tüm mesai arkadaşlarımıza, amirlerimiz ve diğer paydaşlarımıza gönülden şükranlarımızı sunuyor,

ÖZETLE

Türkiye, Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde devam eden COP27'de genel kurula hitap ederken güncellenmiş NDC'yi açıkladı.

Bu bağlamda;
  •   Eskiden %21 olan statükodan (BAU) %41 daha büyük bir azaltım.
  •   2038, emisyonların en üstte olması için zirve yıl olarak tanıtıldı.
Ayrıca, Türkiye 31. COP'a ev sahipliği yapmaya hazırdır denildi.


#COP27 #ClimateChange


Bir Buçuk Derece Neden Önemli?

Şu anda küresel ısınmada 1.1C civarındayız ve küresel ortalama sıcaklıktaki küçük bir değişikliğin ne kadar büyük bir etkiye sahip olabileceğine gün gün yaşanan iklim felaketleri ile tanık oluyoruz.

Bugün COP27 bitiyor ve umarım küresel sıcaklık artışının sınırlandırılmasına yönelik konuşulan tüm ciddi tedbirler hızlı bir şekilde uygulamaya konulabilir.

Neden 1.5 derece önemli? 

Çünkü 1.5 derece eşik sıcaklık değeridir. Eğer üstüne çıkarsa geri dönülemez sonuçlar doğuracağı için önemlidir.

Eski ABD başkanı Trump'ın biz burada soğuktan donuyoruz diyerek dalga geçtiği gibi bazılarına göre 1.5 derece çok bir şey ifade etmiyor olabilir. Ancak yarım derece ısınan bir bölgede yağan yağışlar buz tutmadığı için ya da kar olarak yağmadığı için tatlı su kaynaklarını beslemez. Yüzeyden akıp gider, giderken de verimli toprakları denizlere doğru süpürür. Bu nedenle 0.1 derecenin bile değeri çok çok önemlidir. Farklı iklim senaryolarının beklenen etkilerinin harika bir gösterimi olarak şu görseli inceleyebilirsiniz..


Bir Buçuk Derece Dediğimizde Neler Anlamalıyız? 

Bir Buçuk Derece, hangi konuları kapsar derseniz onlarda şöyle;

İklim Değişikliği ve Fiziki Çerçeve

  •  Doğal ve antropojenik nedenlere göre iklim değişikliği, öngörüler, senaryolar ve modeller
  •  Arazi kullanımı ve iklim değişikliğine etkileri
  •  Çevresel degredasyon ve iklim değişikliğine etkileri
  •  İklim değişikliği çalışmalarında Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri
  •  Paleoklimatoloji
  •  Klimajeomorfoloji
  •  İklim değişikliğinin izleri, arazi analiz yöntemleri
  •  İklim değişikliği, ekoloji, biyoçeşitlilik 

İklim Değişikliği ve Adaptasyon (Uyum) Süreci

  •  İklim ve toplum                                                           
  •  İklim değişikliği, doğal afetler ve risk yönetimi
  •  İklim politikaları, hukuki süreçler ve bu süreçteki
  •  İklim değişikliğine uyumlu sürdürülebilir kalkınma
  •  İklim değişikliği ve Kentsel - kırsal planlama
  •  İklim değişikliği ekonomisi
  •  İklim değişikliği ve turizm
  •  İklim değişikliği ve ulaşım
  •  İklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik      
  •  İklim değişikliği ve enerji politikaları
  •  İklim değişikliği ve su sorunu
  •  İklim değişikliği ve iklim göçleri
  •  Adaptasyon sürecinde iklim değişikliği farkındalık

İklim Değişikliği ve Mücadele Süreci

  •  Uluslararası çevre/iklim politikaları ve kuruluşlar
  •  Ulusal çevre/iklim politikaları ve kuruluşlar
  •  Ulusal ve Uluslararası çevre hukuku
  •  İklim değişikliği ve enerji politikaları
  •  Çevre teknolojileri
  •  İnovasyon ve yeşil inovasyon
  •  Sera gazı emisyonları, azaltım süreçleri
  •  İklim değişikliğinin etkilerini azaltım stratejileri (ulusal-uluslararası)

Gönüllü Karbon Piyasaları ile Karbon Fiyatlandırma Politikalarının Etkileşimi

T.C. İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından 15 Kasım 2022 tarihinde saat 13.00'da COP 27 Türkiye Pavilyonunda "Gönüllü Karbon Piyasaları ile Karbon Fiyatlandırma Politikalarının Etkileşimi" başlıklı bir yan etkinlik düzenlenecektir.


Moderatör Andrei Marcu, Kurucu Başkan ERCST

Dr.Abdulkadir BEKTAŞ,Başkan Yardımcısı, İklim Değişikliği Başkanlığı

Jan-Willem van de Ven, Uluslararası Politikalar ve Etkileşim Daire Başkanı Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası

Dirk Forrister, Başkan ve CEO, Uluslararası Emisyon Ticareti Derneği

Stefano De Clara, Genel Sekreter, Uluslararası Karbon Eylemi Ortaklığı

Dr.Dirk Weinreich, Ortak Başkan, Uluslararası Karbon Eylemi Ortaklığı ve Daire Başkanı, Almanya Ekonomi ve İklim Bakanlığı



#climatechange #cop27 #carbonpricing #article #carbonmarkets #offsets #VCM